Hayat


Hava soğuk.
Tak kulaklıkları.
Dışarı çık.
Üşü.
Yürü.
Daha çok üşü.
Daha çok yürü.
Üşüdükçe yürü.
Yürüdükçe, düşün.
Olmak istediğin kişiyi düşün.
Olduğun kişiyi düşün.
Sahip olduklarını düşün.
Senin olmayanları düşün.
Sevdiklerini, sevmediklerini düşün.
Kazandıklarını, kaybettiklerini düşün.
Söylediğin, söylenen yalanları düşün.
Seni terk edenleri, terk ettiklerini düşün.
Artık hayalini kurmadığın o hayatı düşün.
Ne kadar kolay vazgeçtiğini düşün.
Bir daha kimseyi sevemeyeceğini düşün.
Saatlerce düşün ama hiçbir şey düşünmediğini fark et.
Eve dön.
Aynaya bak.
Sol gözün kızarmış.
Demek ki ağlamak istemişsin farkında olmadan.
Ne zaman ağlamak istesen, sol gözün kızarır çünkü.
Aç sıcak suyu, gir altına.
Soğuktan donan vücudun sıcak suyun altında uyuşsun.
Kemiklerin sızlasın.
Acıya aldırma.
Düşün.
Yeniden düşün.
Ardından el salladığın otobüsleri düşün.
İnsanları düşün.İhanetleri düşün.
Bir zamanlar hayallerin olduğunu düşün.
Bir zamanlar mutlu olduğunu düşün.
Mutluluğun nasıl bir his olduğunu unuttuğunu düşün.
O kadını düşün.
O kadına asla sarılamayacağını düşün.
Şimdi çık sıcak suyun altından.
Çık ve yaşa.
Ve yaşadığın bu şeye ‘hayat’ de.
Hep aynı şarkı çalsın kulaklarında.
Hep aynı yerden yansın canın.
Ama sen yine de hep, ‘hayat’ de.
Çünkü hayat, güzel rüyalarından haricinde kalan acımtırak zaman dilimi.
Çünkü hayat, hayat işte.
Çünkü hayat, hep böyle

SHARE ON:

4 yorum:

  1. Düşünüp, hayatı daha da acılaştırmaya gerek var mı be Ali, düşünmesek yaşamaya çalışsak olmaz mı :))

    YanıtlaSil
  2. Bunu yapıyorum ben de ama kalbim uyuşmuş, acı hissetmiyor :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mutluluğun yolu nedir pe hito?

      Sil
    2. :) bilmem. Kabüller sanırım. Değiştirmekten vaz geçip olduğu gibi kabul etmek. Hayatında ki güzel şeylere daha çok bakmak!! Sanırım bunlar. :)

      Sil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.