Olamadık!

Biz seninle hiçbir zaman aynı cümlenin içinde bile anılmadık..
Ne ben acılarını sırtlamış cümlenin yüklemi olabildim 
ne de sen mutluluklarımın gizli öznesi olabildin..
Biz sadece hasrete prangalı iki yürek olduk….
Biz ayak uçlarındaki karlara aldırmadan,
güneşli sabahlara doğmayı özenen iki deli gelinciktik..
Zamansız açtık baharlara.. 
Zamansız uyandık kış uykularından..
Birbirimizin yüzünde gördüğümüz gülüşleri bahar sandık..
Oysa biz kökleri toprakta kalacak bir gelinciğin;
bir kış sabahı güneşe gülümsemesi kadar imkansızdık
Hayat yolculuğunda sırt sırta verdik zannederken sırtlarımızın arasına örülü hasret duvarlarını göremedik.. Belki de görmek istemedik.. 
Ne zaman duvarları aşmak istedik işte o an esir düştük imkansızlığa…
İşte o zaman yenik düştük zamana..
Senle ben hiçbir zaman “biz “ olmayı başaramadık…
Başaramadık işte..
Belki de seninle biz ayrı cephelerde savaşan iki kılıç ustasıydık…
Kendimizi hep aramıza örülmüş hasrete kılıç sallar bilirken meğer biz kendi yüreklerimize kılıç sallamışız…!

 

SHARE ON:

2 yorum:

  1. Zamansız açtığımız baharları kışa çevirenlerin hiç mi payı yok?Bu acımasız dünyada?

    YanıtlaSil
  2. Belki de duyguların güçlü olmasına sebep, biraz da imkansızlıktır be Ali...

    YanıtlaSil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.